Sivas Kongresinde yurda giren düşmana karşı birliği sağlama
ve ulusal savaşımı yürütme görevi Heyet-i Temsiliye’ ye verildi. Mustafa Kemal’
in önderi oldugu Heyet-i Temsiliye Sivas’ ı merkez yaptı, ancak sivasın işgal
bölgelerine uzak olması bazı kararların alınması ve uygulanmasında zorluklar
çıkartıyordu .
Tehlikede olan bölgelere daha yakın bir merkeze duyulan ihtiyaç
nedeniyle Ankara’nın merkez olmasına karar
verildi. Mustafa Kemal ve Heyet-i Temsiliye’ nin Ankara’ ya geleceğini haber alan Ankaralılar coşkun
gösterilerle Mustafa Kemal’ i karşıladı .
Ancak buna karşın Ankara bir
başkentte bulunması gereken özelliklerden yoksundu . 1920 sonlarında yeni bir
başkent belirlenmesi konusunda meclise bir hükümet kararı sunuldu. Bu kararda, İstanbul’ un kayıtsız şartsız
kurtarılması halinde bile oranın bir merasim merkezi olması, milletinse asıl
istiklal merkezi olarak yeni bir yere gerek duyduğu son harple daha iyi
anlaşılmıştır deniyordu .
Bu amaçla Genelkurmay, fikir ve ihtisas sahibi kişilerden
oluşan bir komisyon oluşturuldu . Bu komisyon milli sınırlar ve savunma
açısından harita üzerinde inceleme yaparak Hükümet merkezi olarak bir bölge
belirleyecek , bu bölgenin sahile , trafiğe elverişli , ülkenin bir çok yeri
ile kolay bağlantısı olacak , elektrik imal edilmesi için su kaynaklarına yakın
kömür, orman, içecek su kaynakları civarında medeni kent olanakları sunacak gelişmeye
açık olacaktı.
Yeri ise inceleme kurulu belirleyecekti. Tüm bu
incelemelerin ışığında 1921 sonunda gerekli inşaatlar başlatılarak hükümet merkezi
taşınsın deniliyordu . Bu arada hükümet Ankara da ittihat ve Terakki için
yapılan binada çok güç koşullarda çalışmasını sürdürmekteydiler.
Uzun çalışmaların
ardından Mustafa Kemal ve arkadaşları Başkenti Ankara olmasını uygun gördüler
ve 9 Ekim 1923’te İsmet İnönü Meclis Başkanlığı’ na Ankara’nın yeni devletin
Başkenti olmasını isteyen , kendi el yazısı ile hazırlanmış bir önerge sundu.
Önerge 13 Ekimde genel kurulda ele alındı . Kısa sürede benimsenen karara göre
artık “ Türkiye Devleti’nin makam-ı idaresi Ankara şehridir” deniliyordu . Bu
hüküm 20 Nisan 1924’te Anayasaya 2. madde olarak girdi. Daha sonra Anayasalarda
yer alan bu hüküm anayasanın değişmez maddelerindendir.